12 OCAK 1999 Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri: 56’ncı Cumhuriyet Hükümeti adına sizlere saygılar sunarım. Sayın Cumhurbaşkanının görevlendirmesi ile kurulan Hükümetimizin yaklaşan seçimlerle sınırlı bir ömrü olacağı başından bellidir. Hükümetin ömrü kısa olacağı için, Hükümet Programını da kısa tuttuk. Ancak Hükümetimizin kısa görev süresini olabildiğince verimli değerlendirmeye kararlıyız. Seçimlerin çok yaklaştığı bir ortamda yüklü bir Meclis gündemi önermenin gerçekçi olmayacağını biliyoruz. O nedenle yüce Meclisden beklentilerimizi de sınırlı tutmaya özen göstereceğiz. Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri: 55’inci Cumhuriyet Hükümetinin güven oylaması ile düşürülmesi üzerine ortaya çıkan Hükümet sorunu, sağlam gelenekler oluşturan demokrasimizin ürettiği bir çözümle aşılmıştır. Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisinin dışarıdan destek sözü verdikleri Demokratik Sol Parti azınlık Hükümeti kurulmuştur. Doğru Yol ve Anavatan Partilerine bu destek kararları için teşekkür ederim. Hükümetimizin Programını sunmaya başlamadan önce, sayın Mesut Yılmaz’ ın ve sayın Hüsamettin Cindoruk’ un şahıslarında, Anavatan Partisi ile Demokrat Türkiye Partisine de 55’ inci Hükümetin uyumlu ve verimli çalışmalarına değerli katkıları için şükranlarımı belirtmeyi görev biliyorum. Üç partili bir azınlık Hükümeti olmasına karşın, 55’inci Hükümet, yaklaşık 18 aylık görev süresi içinde, eğitim ve vergi reformlarını gerçekleştirmiştir; Güneydoğu ve Doğu Anadoluya yatırımları teşvik programını hazırlamış ve uygulamaya koymuştur; çetelere karşı kararlı bir mücadele açmıştır; müzminleşen enflasyonun hızını büyük ölçüde kesmeyi başarmıştır; kapsamlı bir altyapı ve enerji yatırımları atılımı başlatmıştır. Ayrıca birçok başka reforma da öncülük edecek tasarıları Büyük Millet Meclisine sunmuştur. Sınırlı bir görev süresi olan 56’ ncı Hükümetin başta gelen görevi, Türkiye’ yi, 18 Nisanda yapılacak milletvekili genel seçimlerine ve yerel yönetim seçimlerine güvenlik ve huzur içinde ulaştırmaktır. Bu görevi yerine getirirken, Hükümetimiz, seçim ekonomisine yol açmayacaktır; Devlet olanaklarının savurganca kullanılmasından özenle kaçınacaktır. Hükümetimiz, Türkiye Cumhuriyetinin laik ve sosyal hukuk devleti niteliklerine ödünsüz bağlı kalacaktır; anlatım ve inanç özgürlüklerine saygılı davranacaktır; insan haklarıyla bağdaşmayan uygulamalara meydan verilmemesi için gereken özeni gösterecektir. Hükümetimiz, sağlıklı demokrasinin gereği olan uzlaşma kültürünü geliştirmeye katkıda bulunmayı görev bilmektedir. Bu anlayışı benimseyen Hükümetimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisiyle uyum içinde çalışmaya özen gösterecektir. Kamu yönetimindeki uygulamalarımızın temelini, insan gücünün ve parasal kaynakların etkin, verimli ve tutumlu kullanılması oluşturacaktır. Bu konudaki kararlılığımızın ilk önce Bakanlar Kurulumuzun 38 yerine 25 üyelikle sınırlandırılmış olmasıdır. Tüm kamu hizmetlerinde yansızlık, sürat, verimlilik ve doğruluk ilkelerine bağlı kalınacaktır. Yasa ve hizmet gereği olmadıkça, kamu yönetiminde yeni atamalar yapılmayacaktır; partizanlığa asla fırsat verilmeyecektir. Zorunlu olabilecek atamalarda da, şimdiye kadar özenle gözettiğimiz gibi, liyakat kesin ölçüt olacaktır. Değerli Milletvekilleri: Hükümetimiz suç örgütlerine ve kara para aklamalarına yönelik olarak 55’inci Hükümet döneminde başlatılmış olan mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir. Devletimizin kararlı ve tutarlı tutumu sonucunda, bölücü terör örgütünün başı hiçbir Devletin kabul etmek istemediği bir sığıntı durumuna gelmiştir. Onbinlerce yurttaşımızın, çocuk, kadın, yaşlı, genç, öğretmen, polis, asker demeden yaşam haklarının ellerinden alınmasının bir numaralı sorumlusu olan bu azılı caninin adalete hesabını verebilmesi için her türlü yasal veya siyasal yola başvurulacaktır. Başı koparılan terör örgütü şimdiden parçalanma sürecine girmiştir. Güneydoğu ve Doğu bölgelerimizin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak için başlatmış olduğumuz tüm programlar ve teşvikler 56’ncı Hükümet döneminde de kararlılıkla sürdürülecektir. Eğitim yatırımları, halkımızın da büyük katkılarıyla hızlandırılacaktır. Güneydoğu ve Doğu bölgelerimizdeki öğretmen açığının kapatılması için 55’inci Hükümet döneminde gösterilen çabalar kararlılıkla sürdürülecektir. Değerli Milletvekilleri: Türkiye, bölgesinde ve dünyada barış ve istikrarın önde gelen bir güvencesidir. Bölgesinde ve İslam aleminde demokrasinin, laikliğin, çağdaşlaşmanın, ve kadın-erkek eşitliğinin öncüsüdür. Hükümetimiz, dış ilişkilerinde, Türkiye Cumhuriyetinin bu temel niteliklerini gereğince değerlendirecektir. Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Karadeniz, Akdeniz ve Ortadoğu, Avrasyalaşma sürecinde, ülkemizin güvenliği ve gelişmesi açısından büyük önem kazanmıştır. Türkiye bu süreçte merkezi bir konum edinmiş, anahtar ülke durumuna gelmiştir. Bu bağlamdaki bölgesel dayanışmaya ve işbirliğine öncülüğümüz ve katkılarımız 56’ncı Hükümet döneminde de sürecektir. 2000’ li yılların eşiğinde dünya yeni dönüşümlere sahne olurken, özellikle Avrupa yeniden yapılanmaktadır. Türkiye de Avrupa’ daki bütünleşme sürecinde hakkı olan yeri, ulusal haklarından hiçbir ödün vermeksizin, ergeç alacaktır. Amerika Birleşik Devletleriyle ilişkilerimizin, karşılıklı çıkar, dostluk ve ittifak bağlarımıza uygun olarak güçlendirilmesine Hükümetimiz döneminde de önem verilecektir. Komşumuz Rusya Federasyonu ile de ilişkilerimizin geliştirilmesine devam edilecektir. Rusya’ nın son aylarda sürüklendiği ekonomik krizden kurtulmasına elimizden gelen katkıyı yapmakla kendi çıkarımızı da gözetmiş olacağımıza inanıyoruz. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Rus füzeleri siparişini iptal etmek zorunda kalmış olması, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki çok yönlü ilişkileri ve dayanışmayı derinleştirme sürecinin başarılı bir sonucudur. Bu süreç Hükümetimiz döneminde de hızlandırılacaktır. Kıbrıs’ da iki ayrı Devlet varlığı yadsınmaz bir gerçektir. Bu gerçek ergeç kabul edilecektir. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş’ ın vurguladığı “Konfederasyon” önerisi bu bakımdan çok yerindedir ve Hükümetimizce de desteklenmektedir. Yunanistan’ la aramızdaki Ege sorununun diyalog yoluyla çözümü için Türkiye’ nin iyiniyetli ve yapıcı girişimleri Hükümetimiz döneminde de sürdürülecektir. Türk Cumhuriyetleri ile ve değişik ülkelerdeki Türk ve akraba toplulukları ile ilişkilerimiz her alanda yoğunlaştırılacaktır. Bu bağlamda, Bosna ve Hersek’ le ilişkilerimize özel bir önem verilecektir. Kosova’ da zulmün durmasına ve hakça bir barış sağlanmasına, Hükümetimiz, gereken her katkıyı yapacaktır. Ermenistan’ ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından koşulsuz çekilmesi ve Azerbaycan’ la Ermenistan arasındaki sorunların barışçı yoldan çözülmesi için gerekli girişimler Hükümetimiz döneminde de sürdürülecektir. Hükümetimiz, Avrasya enerji koridorunun gerçekleştirilmesi ve Bakü-Ceyhan boru hattı projesinin kesinleşmesi için sürdürülen çabaların takipçisi olacaktır. Arap ve İslam ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirmeye Hükümetimiz döneminde de önem verilecektir. Ortadoğu Barış sürecine Türkiye’ nin katkısı etkinlikle sürdürülecektir. Irak’ ın toprak bütünlüğü ve ulusal birliği Türkiye için yaşamsal önem taşımaktadır. Hükümetimiz, Irak yönetiminin bunu kolaylaştırıcı bir tutum izlemesini, Amerika Birleşik Devletlerinin de barışçı yaptırımlara ağırlık vermesini gerekli görmektedir. Değerli Milletvekilleri: Sekiz yıllık kesintisiz ve zorunlu ilköğretim uygulamaları alanında bir buçuk yılda büyük mesafe alınmıştır. Bu süre içinde, yalnız ilköğretimde değil, eğitimle ilgili birikmiş birçok sorunun çözümü yolunda da çok önemli gelişmeler sağlanmıştır. Hükümetimiz bu gelişmeleri kesin kararlılıkla sürdürecektir. Okul yapımı yatırımları, o arada, özellikle, başlamış bulunan yatılı ilköğretim bölge okulları ile pansiyonlu ilköğretim okullarının tamamlanması çalışmaları hızlandırılacaktır. Özürlü yurttaşlarımızın ve yetişkinlerin eğitimine büyük önem verilecektir. Sağlıklı hizmetlerinin yurdumuzda dengeli dağılımına, verimliliği arttırmaya ve bu hizmetlerden dar gelirli yurttaşlarımızın adaletli biçimde yararlanabilmelerine gereken özen gösterilecektir. Trafik canavarına karşı alınan önlemleri daha etkili ve caydırıcı kılabilmek için gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Kimsesiz çocuklarla kadınların ve bakıma muhtaç özürlülerle yaşlıların sağlıklı ve güvenli bir yaşama kavuşmaları için Devletin tüm olanakları seferber edilecektir. Özürlülerle ilgili yasal düzenlemeler hızla uygulamaya geçirilecektir. Sokaklarda yaşayan çocukların topluma ve ailelerine kazandırılmalarıyla ilgilenen kuruluşlar ve hizmetler yaygınlaştırılacaktır. Dar gelirli aile çocukların eğitim giderlerine Devlet katkısını arttırma yolundaki uygulamalar yaygınlaştırılacaktır. Kayıt dışı işçiliğe karşı, haksız işçi çıkarmalarına karşı ve işçileri sendikasızlaştırma baskılarına karşı etkili önlemler alınacaktır. Bu bağlamda iş güvencesiyle ilgili bir tasarı TBMM’ ne sunulacak durumdadır. Kamu görevlilerinin sendikal haklarıyla ilgili yasa tasarısının da bir an önce TBMM’ de kabulü yararlı olacaktır. Çalışan çocukların sağlıklarının ve haklarının korunmasına ve eğitimlerinin sürdürülmesine özen gösterilecektir. Doğa dengesi ve çevre sağlığı konusunda çok duyarlı davranılacaktır. Doğal afetlerle ilgili kurtarma çalışmalarına, ilgili Devlet kuruluşlarının yanısıra, özel kuruluşların katkıları da desteklenecek ve özendirilecektir. Toplumun ve ailelerin bütünlüğünü tehdit eden uyuşturucu uyuşturucu kullanımı, şiddet, müstehcenlik ve benzeri sorunlarla mücadele ödünsüz sürdürülecektir. Değerli Milletvekilleri; Hükümetimizin ülkeyi en sağlıklı koşullarda seçime götürme yanında çok önemli bir sorumluluğu daha vardır. O da tutarlı, dengeli ve sağlıklı ekonomik ve mali politikalar uygulayarak ülke ekonomisinde olumsuzlukları önlemektir. Dünyada, ülkemizin çok dikkatli bir şekilde izlemesi gereken ekonomik gelişmeler olmaktadır. Bilindiği gibi, dünya ekonomisi 1998 yılı boyunca, 1997 Temmuz ayında Uzak Doğuda başlamış olan ve komşumuz Rusya’ da derinleşen bir bunalım etkisi altında kalmıştır. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkelerin mali piyasalarına yönelik güvenin zayıflamasına, bu piyasalardan kaynak kaçışına ve onun ötesinde bu ülkelerin dış borçlanma maliyetlerinin yükselmesine yol açmıştır. Bu gelişmelerin etkisi ile, 1997 yılında yüzde 4.2 olan dünya üretimindeki artış 1998’ de yüzde 2.2’ ye gerilemiştir; dünya ticaret hacmindeki büyüme hızının da aynı dönemde yüzde 9.9’ dan yüzde 3.3’ e düşmesine yol açacak gelişmeler yer almıştır. Hükümetimiz, özellikle dünyadaki ekonomik bunalımı etkilerinden ülkemiz ekonomisinin en az düzeyde etkilenmesi konusunda gereken her çabayı gösterecek ve yabancı ülkelerdeki talep yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan üretim sorunlarının aşılmasına çalışacaktır. Dünyanın ve Türkiye’ nin ekonomik konjonktüründe beklentiler çok önem kazanmıştır. Hükümetimiz, beklentileri etkileyecek genel bir karamsarlık havasının yaratılmaması ve spekülatif davranışlara yol açılmaması için gereken her çabayı gösterecektir. Yıl başından beri uluslar arası yabancı sermayenin yavaş da olsa piyasalara yeniden dönmeye başladığı gözlemlenmektedir. Diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında Türk ekonomisi küresel kriz karşısında oldukça güçlü ve dayanıklı bir konumda kalmıştır. Ancak ülkemizin çok ivedi olarak alması gereken bazı önlemler vardır. 55’inci Hükümet, düşürüldükten sonra bile, bu yönde yararlı adımlar atmıştır. Şimdi alınması gereken önlemlerin başında ise, 1999 Bütçesinin bir an önce yürürlüğe girmesi gelmektedir. İçeride ve dışarıda güven ortamının sağlanması ve belirsizliklerin giderilmesi açısından bunun büyük önemi vardır. Hükümetimiz, 1999 yılı Bütçesi ile uyumlu bir ekonomik program oluşturacaktır. Bunu iç ve dış kamuoyuna açıklayacak ve programın tam bir mali disiplin içinde uygulanmasını sağlayacaktır. İkinci zorunlu önlem ise, yasal boşlukları ortadan kaldıracak ve finans sektörünün gözetim ve denetim mekanizmalarının etkin şekilde işlemesini sağlayacak olan Bankalar Yasası tasarısının bir an önce Meclis de görüşülüp yürürlüğe girmesidir. Üçüncü önlem de, kamu kesimi borçlanma gereğinin önemli bir unsuru haline gelen sosyal güvenlik kurumları açıklarının azaltılması için sosyal güvenlikle ilgili yasaların çıkarılmasıdır. 1999 yılının ilk aylardaki borç servisinin büyüklüğü ve finansman maliyetlerinin yüksekliği dikkate alınırsa görülür ki, bu üç düzenleme, yeterli dış kaynak sağlanması bakımından son derece önemlidir. Bunlar, kim hükümette olursa olsun, ulusal ekonomimizin sağlıklı zeminde ve istikrar içinde büyüyebilmesi için zorunlu düzenlemelerdir. Bu düzenlemeler 18 Nisan 1999 seçimlerini izleyen dönemde kurulacak Hükümetin de ekonomide belirsizlik ortamı yaşanmaksızın icraatına başlayabilmesi bakımından büyük önem taşıyacaktır. Bu arada, enflasyonla mücadele kararlılıkla sürdürülecek; ve başlamış bulunan altyapı ve enerji yatırımlarının aksamadan sürdürülmesine özen gösterilecektir. Sayın Başkan, sayın Milletvekilleri: İnsan ilişkilerinde olduğu gibi, siyasal ilişkilerde de en önemli etken güven duygusudur. Seçim ortamında Hükümetimize koşulsuz destek vermekle, iki parti, Anavatan ve Doğru Yol Partileri, bize olan güvenlerini göstermişlerdir. Bu güvene liyakatın tüm gereklerini yerine getirmeyi borç bileceğiz. Bütün partilerin ve ulusumuzun güvenlerini hak etmek için de gereken özeni göstereceğiz. Karşılaşabileceğimiz her soruna eşsiz önder Atatürk’ ün bilime en yüksek değeri veren aydınlık yolunda çözüm arayacağız. Ulusal birliğimizi de Atatürk’ ün her türlü ayrımcılığı reddeden bütünleştirici ve barışçı milliyetçilik anlayışından aldığımız güçle pekiştireceğiz. Hükümetimiz adına, yüce Meclisin siz değerli üyelerine saygılar sunarım.
|
---|