4 Haziran 1999 Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri 57’inci Cumhuriyet Hükümeti adına sizlere saygılar sunarım. Ülkemizin karşılaştığı sorunların aşılmasında, demokrasimizin üretmeyi başardığı çözümler, demokrasi kültürümüzün giderek güçlendiğini, daha sağlam gelenekler oluşturduğunu göstermektedir. 18 Nisan 1999 milletvekili seçimi, halkımızın büyük bir sorumluluk duygusuyla sandık başına giderek 21’inci dönem TBMM’ni oluşturması ile sonuçlanmıştır. Milletimiz, seçimlerde ortaya çıkardığı bu Meclis yapısı ile, ülkemizi 21’inci yüzyıla taşıma görev ve sorumluluğunu hiçbir siyasi partiye tek başına vermemiş, partilerin uzlaşarak ülkeyi yönetmelerini istemiştir. Milletimiz, bu tercihi ile, siyasi hayatımızda istikrarsızlık, çatışma ve kutuplaşma yerine, hoşgörü, uzlaşma ve işbirliği ortamının hakim olmasını ülke sorunlarına istikrar içinde çözüm üretilmesini arzuladığını göstermiştir. Bu anlayıştan yola çıkan Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi, 57’nci Cumhuriyet Hükümetini oluşturmak suretiyle, ülke sorunlarına çözüm üretme görev ve sorumluluğunu birlikte üstlenerek bir “uzlaşma ve atılım hükümeti” olarak çalışmaya karar vermişlerdir. Bu koalisyon, ülkemizin, uzun ömürlü, verimli ve istikrarlı bir yönetime kavuşması için, hükümeti oluşturan partilerin karşılıklı güven, saygı ve işbirliği anlayışı çerçevesinde hareket etmelerini ve ulusal yararları ön planda tutmalarını siyasi ve ahlaki bir görev olarak kabul etmiştir. Halkımız, bu Hükümetten bir yandan demokrasiyi güçlendirip toplumda huzuru ve barışı pekiştirmesini, diğer yandan Ülkenin istikrar içinde büyümesini gerçekleştirmesini bekliyor. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Hükümetimiz, Atatürk’ün önderliğinde kurulan laik demokratik, hukuka bağlı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni dışarıdan ve içeriden gelebilecek her türlü tehlikeye karşı korumakta; Atatürk ilke ve inkılaplarını her alanda pekiştirmekte; din ve vicdan hürriyetinin de teminatı olan laiklik ilkesinin gereği karıştırılmasını, siyasal amaçlarla ve çıkar hesapları ile istismarını önlemekte kesin kararlıdır. Hükümetimiz, bu çerçevede, Sunni-Alevi kardeşliğinin pekiştirilmesine de gereken önemi verecektir. Atatürk’ün Türk kültürünü esas alan ve her türlü ırk, din ve mezhep ayrımcılığını ve yayılmacılığı reddeden insancıl ve barışçı milliyetçilik anlayışı, ulusal birliğimizin ve ülke bütünlüğümüzün başta gelen güvencesidir. Hükümet ortakları, birbirleriyle ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ile de uyum içinde çalışmaya özen göstereceklerdir. Böylece, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunlara sağlıklı ve kılıcı çözümler üretilebilecek ve demokrasi kültürümüz daha da güçlendirilecektir. Hükümetimizin bir başka önceliği de, Anayasa’mızın 83’üncü ve 100’üncü maddelerinin değiştirilerek, dokunmazlığın sınırlandırılmasıdır. Hanımların özel yaşamlarında giyim kuşamlarında bir karışma söz konusu değildir; ancak kamu kurumlarında türbanın Cumhuriyetin temel niteliklerini hedef alan bir siyasal simgeye dönüştürülmesine karşı yürürlükteki kurallar uyarınca alınmış önlemler titizlikle sürdürülecektir. Diğer taraftan, Hükümeti oluşturan siyasi partiler; toplumsal değerlerin ayrışma noktası olarak kullanılmasını, toplumda gerilimin yükselmesini ve buna bağlı olarak ortaya çıkabilecek cepheleşmeleri önleyici tutum izleyeceklerdir. Böylece, toplumsal değerler etrafında birleşilerek huzur ortamı geliştirilecektir. Aynı zamanda, devlete olan güvenin güçlendirilmesi sağlanacaktır. Hükümetimiz, bu konulardaki çabalarına bütün siyasal partilerimizin, sivil toplum örgütlerinin ve tüm vatandaşlarımızın yapıcı katkılarını beklemektedir. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Hükümetimiz, 21’inci yüzyıla girerken, demokrasimizin eksikliklerini gidermeyi, insan haklarını eksikliklerini gidermeyi, insan haklarını geliştirmeyi, düşünce özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmayı hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerine bağlılığın gereği olarak, yargının daha verimli ve etkili çalışabilmesini sağlamayı; aynı zamanda organize suç örgütleriyle, çetelerle ve yolsuzluklarla mücadeleyi her türlü yasal imkan ve vasıtalardan yararlanarak sürdürmeyi öncelikle görevleri arasında saymaktadır. Devlet yönetiminde güven ve verimliliğin sağlanması, Devletin gözetim ve denetim yetkisinin gereği gibi kullanılması için kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması ve kamu kurumları arasında görev ve yetki paylaşımının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle kamu yönetimi, çağdaş devlet ilkeleri ve ülkemizin gereksinimlerine yanıt verebilecek şekilde yeniden yapılandırılacaktır. Başbakanlığın kendi asli işlevlerinde yoğunlaşması için gerekli düzenlemeler yapılacaktır. İl, ilçe ve belde kurulması nesnel kurallara bağlanacaktır. Halkımızın ve kentlerimizin terör ve suç örgütlerinden ve her türlü yasa dışı eylemler korunmasına özen gösterilecektir. Güvenlik güçlerinin özellikle polisin görev, yetki ve sorumlulukları gözden geçirilerek; etkin, tarafsız, insan haklarına saygılı güvenlik hizmeti verilmesi için yasal düzenlemeler yapılacaktır. Güvenlik güçlerine karşı işlenen suçların takibi ile cezalandırılması çağdaş kurallara bağlanırken, yasa dışı ilişkileri belirlenen güvenlik görevlilerine verilen cezaların caydırıcılığı artırılacaktır. Güvenlik dışındaki görevler güvenlik güçlerinden alınacak ve güvenlik güçleri asli görevlerini yapar duruma getirilecektir. Güvenlik güçlerinin eğitimi geliştirilecektir. Köy ve mahalle muhtarlarının yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenecektir. Merkezi nüfus idaresi (MERNİS) projesi tamamlanarak uygulanmaya geçirilecektir. Hükümetimiz, Devlet kurum ve kuruluşlarının, o arada tüm güvenlik ve istihbarat birimlerinin, her türlü siyasal karışmacılıktan uzak olarak, uyum içinde çalışmalarını gözetecek ve kamu yönetiminde istikrar sağlayacaktır. Trafik yasalarına tam uyum gözetilecek, sigorta sistemi tam olarak işletilecek ve ilk yardım olanakları geliştirilecektir. Yargı sistemi hızlandırılacak, yasal düzenlemeler ve altyapı düzenlemeleri gerçekleştirilecektir. Yargı bağımsızlığı ve hakimlik güvencesi ilkeleri çerçevesinde, adaletin hızlı, en az masraflı ve etkin bir biçimde işlemesi sağlamak üzere, Anayasa, yasalar ve teşkilat yapısında gerekli değişiklikler öngören bir yargı reformu gerçekleştirilecektir. Adli kolluk sisteminin kurulması konusundaki çalışmalara devam olunacaktır. Devlet Güvenlik Mahkemeleri yeniden düzenlenecektir. Örgütlü suçların takip ve cezalandırılmasına ilişkin yasal düzenlemelere öncelik verilecektir. İdari yargı yeniden düzenlenecek, Bölge İdare Mahkemelerinin görev alanları genişletilecek, Danıştay’ın daire sayısı artırılacaktır. Mahkemelerde ve yargı düzenine karşı işlenen suçlarda etkili bir ceza sistemi getirilecektir. Yargı dışı denetim sistemlerinin geliştirilmesi konusunda da gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır. Tutuklu ve hükümlülerin hak ve yükümlülükleri çağdaş bir şekilde düzenlenerek eksiksiz uygulanacak; Cezaevlerinde Devletin etkili kontrolü ve otoritesi mutlaka sağlanacaktır. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu, Türk Ceza Kanunu ile Ceza ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunları gibi temel yasalarımızla, güncelliğini ve etkinliğini yitirmiş olan Cezaların İnfazı Hakkında Kanun, Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile, bazı yasalarımızdaki para cezalarının idari para cezasına dönüştürülmesi, adli ve idari yargıya ilişkin yasalar başta olmak üzere, diğer yasalarımızda da gereken değişiklikler yapılarak, günümüz koşullarına uygun duruma getirilecektir. Yargı kararları toplumda yargıya güvenin yitirilmesine neden olmayacak biçimde uygulanacaktır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Bir taraftan bölücü akımlara ve her türlü teröre karşı devlet güvenlik güçlerinin özverili ve başarılı mücadelesi, kesin sonuç alınıncaya kadar, kararlılıkla sürdürülecek, diğer taraftan da terörün iç ve dış kaynaklarını kurutacak ekonomik, sosyal, siyasal, eğitsel ve tanıtımla ilgili çok yönlü tedbirler alınacaktır. Bu amaçla güvenlik güçlerinin hareket yeteneğini ve etkinliğini artırıcı yatırımlara öncelik verilecektir. Ayrıca, bölücü terörün yurt dışındaki kaynaklarını kurutmak için yapılan girişimler kararlılıkla sürdürülecektir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun geri kalmışlığı, ekonomik ve sosyal önlemlerle çözülecektir; işsizliği ve yoksulluğu önleyici üretken yatırımlar hızlandırılıp desteklenecektir; altyapı eksiklikleri, “yap-işlet-devret” yönteminden de yararlanılarak giderilecektir; eğitim ve sağlık boşluklar en kısa zamanda doldurulacaktır. Kamuoyunun destekleyeceği ve terörle mücadeleyi güçlendirecek bir Pişmanlık Yasası’nın çıkarılması için gerekli girişimler yapılacaktır. Terörün ekonomik ve sosyal kaynaklarının kurutulmasına yönelik önlemler güçlendirilecektir. Doğu ve Güneydoğu ekonomisinin temelini oluşturan ancak gerek terör gerek uygulanan bazı politikalar yüzünden gerilemiş olan hayvanlığın yeniden canlandırılması için başlatılan çalışmalar hızlandırılarak sürdürülecektir. Bütün yurtta tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla gereken önlemler alınacak, özellikle “Mera Yasası”nın getirdiği düzenlemeler de işletilmek suretiyle, güvenlikli meralar oluşturulacak, buralarda, kamu aracılığıyla alım garantileri de verilerek, sözleşmeli hayvancılık uygulanmasına geçilecektir. Hayvancılıkta verimliliğin arttırılması ve çağdaş teknolojilerin uygulanabilmesi için birlikler kurulması özendirilecektir. Bu amaçla, mezra tipi veya dağınık yerleşim birimlerinin gerek güvenlik, gerek ekonomi açısından yarattığı sorunlar da dikkate alınarak, kırsal alanda daha sağlıklı bir yerleşim düzenine geçilecektir. Biri birine yakın köyler arasında işbirliği ve eşgüdüm sağlanarak, altyapı hizmetlerinin ve sosyal hizmetlerin tüm köylülere daha düşük maliyetle ulaşması gerçekleşecek ve böylece köylüler kentlerdeki olanaklara yerlerinden olmaksızın kavuşabileceklerdir. Terör nedeniyle yerlerini terketmek zorunda kalmış yurttaşlarımızın köye dönüş olanakları da hızlandırılacaktır. Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde nitelikli kamu hizmetlilerinin görev almalarını sağlayıcı ve öğretmen ve sağlık personeli açığını kapatıcı önlemler alınacaktır. Bu bölgelerdeki çocuklarımıza fırsat ve olanak eşitliği sunulmasının yanında eğitim kalitesinin yükseltilmesinde önemli bir katkısı olan yatılı ve pansiyonlu okulların yapımı hızlandırılacaktır. Anılan bölgelerdeki yarım kalmış yatırımların üretime geçmesi için sağlanan finansman olanakları arttırılacaktır. Sınır ticareti sınır illeri halkının adaletle yararlanacağı ve ulusal ekonomiye zararı dokunmayan bir düzenleme getirilecektir. Bölge için gerçekleştirilen özel teşvik sistemine etkinlik kazandırılacaktır. Bu amaçla organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri hızla yaygınlaştırılacaktır. Hükümetimizin amaçlarından biri de, toplum vicdanını rahatsız eden yolsuzluklarla etkili bir mücadeleyi gerçekleştirmektir. Bu mücadeleyi zorlaştıran yasal boşluklar giderilecektir. Bu amaçla, kurumsal bir yapılaşma kamu yönetiminde yeniden yapılanma sırasında ele alınacaktır. “Siyasi Ahlak Yasası” çıkarılacaktır. Haksız mal edinmelerin etkili bir şekilde izlenerek önlenmesi için “Mal Bildirimi Yasası”nda gerekli değişiklikler yapılacaktır. Kamudaki denetim karmaşasına son verilecektir. Yerel yönetimlerin yetkileri arttırılırken etkili denetimleri de sağlanacaktır. Bu amaçla Sayıştay bünyesinde “ Yerel Yönetimler” birimi kurulacaktır. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’ nun işlevini değiştirmek ve tam bağımsızlığını sağlamak amacıyla gerekli yasal düzenleme yapılacaktır. Kamudaki denetleme kurumlarına eleman alımında özenli seçime ve meslek içi eğitime önem verilecek, denetmen kişiliğinin ve görev sorumluluğu bilincinin geliştirilmesine yönelik önlemler alınacaktır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Hükümetimiz, acil sorunların çözülmesi ve yapısal reformların gerçekleştirilmesi, kronik enflasyonun süratle haneli düzeye indirilmesi, istikrarlı bir büyümenin sağlanması, sosyal devlet anlayışı ile gelir bölüşümünün iyileştirilmesi, refahın topluma yayılması, bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması, kaynakların etkili ve verimli kullanılması ve esas alan ve rekabetçi bir Pazar ekonomi anlayışına dayanan ekonomi ve maliye politikalarını özenle uygulamakta kararlıdır. Ekonomik istikrar, bütçe açıkları azaltılarak, faiz dışı bütçe fazlası yaratılarak, kayıt dışı ekonomiye karşı etkili önlemler alınarak, sosyal güvenlik kurumlarının ve birliklerin açıkları giderilerek, bütçe disiplini güçlendirilerek sağlanacaktır. Bu şekilde ekonomide güven ortamı yaratılacaktır. Ekonominin en büyük sorununun kamu maliyesinin içinde bulunduğu durum olduğu bilinmektedir. İstikrarlı bir büyümenin önündeki en ciddi engelin kaynak yetersizliği olduğu açıktır. Kamu açıklarının küçültülmesi ve mali dengelerin kalıcı bir biçimde yeniden kurulması gerekmektedir. Büyüme ve istikrar için gönüllü tasarrufların ve vergi gelirlerinin sürekli arttırılması gerekmektedir. Ancak, yurt içi kaynaklarımızdaki gelişme hızının kalkınma gereksinmemiz için yeterli olmadığı da ortadadır. Bu nedenle, Ülkemiz kalkınmasının sağlıklı finansmanını güvence altına alabilmek için iç ve dış piyasalara güven verecek ciddi, kararlı ve tutarlı politikalar izlemek zorundayız. Vergilerin gelir sağlama boyutu kadar, ekonomik ve sosyal boyutu da önemlidir. Bu nedenle, vergi ve diğer maliye politikalarının uygulanmasında mutlaka göz önünde bulundurulacak olan bir husus da ekonomide canlılığın korunmasıdır. Vergi yasalarının başarıyla uygulanabilmesi için vergi idaresinin daha etkin ve daha randımanlı çalışması sağlanacaktır. Uygulama basitleştirilecek, vergi idaresinin etkinliğinin artırılmasına önem verilecektir. 1999 yılında öncelikle hedefimiz, Ülkemizin istikrar içinde büyümesinin altyapısının geliştirilmesi olacaktır. Bu çerçevede, üretime ve dışsatıma dayalı, sağlam ve sağlıklı kaynaklarla finanse edilen dengeli ve sürekli bir büyüme stratejisi oluşturulacaktır. Hükümetimiz, bir yandan kalkınmayı ve yoksulluğa ve işsizliğe karşı alınan önlemleri hızlandırırken, öte yandan hem bütün toplum kesimleri arasında, hem de bölgeler arasında refah artışının ve gereken durumlarda da özverinin dengeli ve adaleti dağılımını gözetecektir. İstihdam yaratan özel sektör yatırımlarının teşviki konusunda her türlü önlem alınacak, yatırımı ve dışsatımı engelleyen tüm mevzuat yeniden düzenlenecektir. Haksız rekabeti önlemek amacıyla kayıt dışı ekonomi alanı da daraltılacaktır. Kamu açıklarının finansmanı için TC Merkez Bankası kaynaklarına hiçbir koşul ve biçimde başvurulmayacak, gerçekçi kur politikasına aynen devam edilecektir. Enflasyonla mücadele sürdürülürken, dar gelirlilerin mağdur edilmemesine özen gösterilecektir. Destekleme kapsamındaki tarım ürünlerinin fiyatlarının belirlenmesinde dünya fiyatları, maliyetler ve beklenen enflasyon temel alınacaktır. Stoka üretim değişim programı yürürlüğe konulacaktır. Tarımsal sigorta ve prim sistemi de bu çerçevede ele alınacaktır. Ekonomide kırsal alan kalkınmasına öncelik verilecek köylü ve çiftçilerimizin refah düzeyini yükseltici ekonomik ve sosyal politikalar oluşturulacaktır. Üretim planlanması ile birlikte ürün değiştirme kredileri ve diğer özendirici önlemleri içeren uygulamalar yürürlüğe konulacak, bu politikalar konusunda çiftçimiz ayrıntılı bir biçimde bilgilendirilecektir. Destekleme politikasının ilkeleri ile fiyatların bir yıl incesinden belirlenmesine çalışılacaktır. Ekonomiyi ve sosyal hakları ilgilendiren yasama çalışmalarına ve uygulamalara “Ekonomik ve Sosyal Konsey” in ve genelde sivil toplum örgütlerinin etkin katılımları sağlanacak, Konsey’in yapısı ve temsil yeteneği güçlendirilecektir. Ülke kaynaklarının ve varlıklarının “sosyal devlet” anlayışı içinde bölüşümü ve verimli kullanımı sağlanacaktır. Ulusal sanayiimiz ve tarımımız haksız dışalım rekabetine karşı korunacaktır. Ekonomi yönetimi yeniden yapılandırılacak, bu çerçevede bürokratik engeller kaldırılacaktır. Yetkilerin dağınıklığından kaynaklanan ve gerek üretken yatırımlar gerek dış ticaretimiz için engel oluşturan sorunlar giderilecektir. Ülkemizin en temel ekonomik sorunu, iç borçlarımızın vadelerinin kısalığı ve faiz oranlarının yüksekliğidir. Devletin iç borçlanması, mali piyasalarda rekabet etkinliği reel sektör aleyhine bozmayacak ve reel faizlerin ekonominin taşıyamayacağı düzeye tırmanmasını önleyecek bin anlayışla yürütülecektir. Kamu kurum ve kuruluşlarının Hazine garantisi ile yaptıkları dış borçlanmalarda etkili bir disiplin sağlanacaktır. Devletin en sağlıklı gelir kaynağının vergi olduğu gerçeğinden hareketle vergi sistemi tüm kurumları ile işletilecektir. Vergide adalet sağlanacaktır. Vergi oranlarının düşürülmesi yoluyla ödenebilir hale getirilen sistemde, vergi tabanı yaygınlaştırılacaktır. Oranların düşürülmesi nedeniyle uğranılan kayıplar etkili denetim ve uygulamalarla giderilecektir. Bu çerçevede, vergi idaresinde otomasyon ve vergi kimlik numarası kullanımı yaygınlaştırılacak, vergi tahsilatında banka sisteminin rolü artırılacaktır. Dağınık bir görünüm arzeden ve çok sayıda yasa kapsamında uygulanmakta olan çeşitli dolaylı vergiler tek yasa ile düzenlenecektir. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Bankaların, bir yandan denetimlerini sağlıklı kurallara bağlarken, bir yandan da üretime, dışsatıma ve turizme katkılarını arttıracak bir yasal düzenleme öncelikle gerçekleştirilecektir. “Bankalar Yasası”, bankaların güçlü bir mali yapıya kavuşturulmalarını, bağımsız bir organ tarafından denetlenmelerini esas alan, uluslararası normlara uygun, halkın tasarruflarını koruyacak, iç ve dış piyasalara güven verecek şekilde çıkarılacaktır. Sosyal Güvenlik Reformu ile sosyal güvenlik sisteminin açıkları ekonomiye yük olmaktan çıkarılacak, emeklinin yaşam düzeyi iyileştirilecek, emekli yaşı ve en az çalışma süreleri, ülke ekonomisinin taşıyabileceği gerçekçi düzeye yükseltilecektir. Kamu harcamalarında savurganlığı önleyecek, ihalelere gölge düşürmeyecek, yolsuzluklara olanak tanımayacak, kamudan haksız kaynak transferine yol açmayacak “gider reformu” yapılacaktır. Gider reformu gerçekleştirilirken “İhale Yasası” başta olmak üzere “Kamulaştırma”, “Sayıştay Yasası” gibi yasalar çağdaş ilke ve uygulamalara göre düzenlenecektir. Gümrük mevzuatını, Avrupa Birliği Gümrük Mevzuatına uyumlulaştırılmasını sağlamak amacıyla, çağdaş ve güncel bir Gümrük Kanun Tasarısı hazırlanacaktır. Bu çerçevede, Türk girişimcilerinin rekabet gücü artırabilmek amacıyla, İhtisas Gümrüklerinin etkin ve verimli çalışması için gereken önlemler süratle alınacaktır.. Gümrük İdarelerinin Modernizasyonu ve Otomasyonu Projesine hız verilecektir. Hükümet kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasında kararlıdır. Kamu yönetiminde ve kamu hizmetlerinde adaletli, şeffaf, verimli ve katılımcı bir yönetim anlayışı benimsenecektir. Kamuda işe alınmada yeterlilik, görevlerde yükseltilmelerde ehliyet ve liyakat esas alınacak, kayırmacılık önlenecektir. Kamu personelinin atama ve yükseltilmelerinde ehliyet ve liyakat şartları nesnel ölçülere ve sınav esasına dayandırılacaktır. Kamu görevlerine giriş sınavlarının merkezi sistemle gerçekleştirilmesi uygulamasının yerleşmesi sağlanacaktır. Aynı işi yapan personel arasındaki ücret farklılıkları giderilecektir. Bu amaçla yapılacak düzenlemede; iş, görev ve sorumluluk tanımlarına yer verilecek ve “eşit işe-eşit ücret” ilkesi uygulanacaktır. Çağdaş görev ve iş tanımlamalarına göre kamu görevlilerinin sendikal haklarının düzenlenmesi de gerçekleştirilecektir. Özelleştirme konusunda uzun süredir yürütülen uygulamalara karşın istenilen doyurucu sonucun alınamaması bu konuda yeni strateji belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Hükümetimiz, özelleştirmenin kamuoyuna güven veren, şeffaf ve kamu yararını gözeten bir biçimde hızla yapılmasını sağlayacaktır. Özelleştirme uygulamalarında iş güvencesi özenle gözetilecek, sermayenin tabana yayılması amacıyla halka arz yöntemine de önem verilecektir. Stratejiler belirlenirken, özelleştirmenin sağlıklı kurallara bağlanarak hızlandırılması; özelleştirmenin önündeki önemli engellerden biri olan “uluslararası tahkim” konusuna temel ulusal çıkarlarımıza ters düşmeyen bir çözüm getirilmesi; özelleştirmelerde şeffaflık ve iş güvencesi özenle gözetilecektir. Özelleştirilmeleri zamana bağlı olan veya özelleştirme dışı kalan Kamu İktisadi Teşebbüsleri, kaynak tüketen durumdan çıkarılarak, kaynak üretir ve kalkınmaya hız katar duruma getirilecektir; siyasal etkiden arındırılarak katılımcı bir yönetime kavuşturulacaktır. Toplumun üretkenliğini artırıcı, işsizliği önleyici ve kalkınmayı sürekli kılıcı yatırımlar hızlandırılacaktır. Kaynakların verimli ve tutumlu kullanılmasını sağlamak amacıyla, başlamış veya planlanmış kamu yatırımlarında kesin öncelikler belirlenecektir. Dış kredi bulma koşulu ile izin verilen projelerden, dış finansmanı bulunmayanlar gözden geçirilecek, yeniden öncelik sırasına konularak ihale zamanlamaları bir takvime bağlanacaktır. Hükümetimiz, 2000’li yıllarda bir enerji darboğazı ile karşılaşılması amacıyla ülkenin ihtiyacı olan enerjinin zamanında, güvenilir, ucuz, kaliteli ve çevreyle uyumlu olarak temini için her türlü önlemi alma kararlılığındadır. Yap-İşlet-Devret, Yap-İşlet, İşletme Hakkı Devri ve 100 de yüz kredi anahtar teslimi modelleriyle yapılacak projelere hız verilecektir. Verimliliği ve rekabeti artırmak, şeffaflığı sağlamak amacıyla elektrik ve gaz sektörleri yeniden yapılandırılacak, Petrol Kanununda gerekli değişiklikler yapılacak, Elektrik Piyasası Kanunu çıkarılacaktır. Hidroelektrik potansiyelinin değerlendirilmesi yanında nükleer ve yenilebilir enerjiye önem verilecektir. Hükümetimiz Hazar bölgesi ülkelerinin zengin hidrokarbon ülkemiz ve Batı pazarlarına ulaştırılmasında Avrasya enerji koridorunu oluşturacak Hazar-Akdeniz-Hampetrol Boru Hattı (Bakü-Ceyhan) ile Hazar geçitli Türkmenistan-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hatlarının gerçekleştirilmesine özel önem vermektedir. Ülkenin her yeri kolay ulaşılabilir duruma getirilecektir. Karayolu ulaşımı ile demiryolu ve deniz taşımacılığı arasında denge kurulacaktır. Bu çerçevede, şehir içi geçişlerde belediyelerle de işbirliği yapılacaktır. Bu amaçla, demiryolu ve deniz taşımacılığına özel önem verilecektir. Hava ulaşımı yaygınlaştırılacaktır. Yerel ve merkezi kamu kurum ve kuruluşlarının daha süratli, etkin ve ekonomik çalışmasını sağlamak amacıyla ileri elektronik teknolojilerden yararlanılacaktır. Bu amaçla, gerekli iletişim ağı alt yapısının projelendirilmesi ve uygulanması, bütün kamu kurum ve kuruluşlarının kendi görev alanlarındaki bilgi alt yapısının oluşturulması ve ülke çapındaki söz konusu iletişim ağına bağlanmasına ilişkin projelerin koordinasyonu ve izlenmesi etkin biçimde yürütülecektir. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Plansız ve düzensiz tarım politikaları Dünyanın sayılı tarım ülkelerinden biri olan Türkiye’yi kendi kendine yetmez bir konuma doğru götürmektedir. Bilinçsiz tarım uygulamaları, tarım alanlarının amaç dışı kullanımı, erozyon ve su kaynaklarımızdaki çevre sorunları tarımda yeni bir strateji belirlememizi zorunlu kılmaktadır. Hükümetimiz tarımda çağdaş yöntemleri de kullanılarak etkin bir üretim planlamasını gerçekleştirme kararlılığındadır. Çiftçiye destek sağlayan kamu örgütlenmelerinde rasyonelliği geliştirici, çiftçi yararına gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Devlet Üretme Çiftlikleri örnek üretim yapan laboratuarlar olarak çalışacak; bu çiftliklerin arazilerinde sözleşmeli çiftçilik yaptırılacaktır. Erozyonla bilinçli mücadele kararlılıkla sürdürülecektir. Doğa dengesinde bozulma önlenecektir. Tarım alanlarının korunması için gereken her önlem alınacaktır. Ormancılığımızın desteklenmesi amacıyla, talep eden gerçek ve tüzel kişilere belli koşullarda bedelsiz arazi tahsis edilerek “özel ormancılık” geliştirilecektir. Bir yandan orman köylüsüne yeni üretim ve kazanç olanakları sağlanırken, diğer yandan da ormanlarımızın tahribi ve yağlanması yolu kapatılacaktır. İdari yapılanmamız için artık bir zorunluluk olan, yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasında görev yetki ve kaynak paylaşımı “Yerele Yönetimler Yasası” ile Hükümetimiz döneminde yeni bir düzene kavuşturulacaktır. Gecekondulaşmaya kesinlikle izin verilmeyecek, kaçak yapılaşmaya göz yumanlar hakkında da gerekli yaptırımlar uygulanacaktır. Varolan gecekondu alanlarında adaletli ve sağlıklı bir yapılaşmaya geçilecektir. Kamu tarafından altyapısı tamamlanmış arsa üretimine hız verilecek, konut kredilerinden, öncelikle, gerçek ihtiyaç sahipleri yararlandırılacaktır. İmar uygulamaları belediyelerle ve bitişik alanlarla sınırlı kalmayacak, il düzeyinde imar uygulamaları yapılacaktır. Böylece, köy sınırları içinde denetimsiz yapışmalar önlenecektir. Büyük kentlerimizdeki yasa dışı işgaller ve yapılanmalar önlenecek ve kentlerimiz çağdaş duruma getirilecektir. Uzun yıllardan beri öncelikli sorunlar arasında yer alan, ancak çözümü sürekli ertelenen çevre sorunları doğanın dengesini bozacak duruma gelmiştir. Hükümetimiz kalkınma yolunda yapılan atılımlarda doğa dengesinin ve çevre sağlığının korunmasına özen gösterecektir. Sanayi ve ev atıkların arıtılmadan doğaya bırakılmasının nehir ve göllerimizde yarattığı çevre kirliliği önlenecektir. Büyük kentlerimizin kanalizasyonlarının arıtmalarına özel bir önem verilecektir. Hükümetimiz, turizm sektöründe yaşanan sorunların çözümü ve turizmin gelişmesi ile ilgili politikaların çözümü ve turizmin gelişmesi ile ilgili politikaları özenle uygulama kararlılığındadır. “Akdeniz-Ege Turizm Altyapı ve Kıyı Yönetimi (ATAK) Projesi” tamamlanacak, bu amaçla uluslararası kuruluşların sağladığı finansmanın kullanılması için gerekli iç düzenlemeler yapılacaktır. Turizm, ülkemizde geniş istihdam sağlayan, ödemeler dengesine çok önemli katkılarda bulunan, ekonomik kalkınmayı destekleyen bir sanayi niteliği kazanmıştır. Bu sektörün içine girdiği darboğazdan çıkarılabilmesi için ülkemizin tanımını dahil gereken önlemler süratle alınacaktır. İç ve dış turizm çeşitlendirilecek, kongre turizmi de özendirilecektir. 2000 yılının sağlayacağı fırsatlar doğrultusunda inanç turizminin gelişmesini sağlayacak önlemler alınacaktır. Turizm yatırımlarının doğal, tarihsel ve toplumsal çevreyi kollayıcı, koruyucu ve geliştirici bir yaklaşım içinde olmasına özen gösterilecektir. Turizm sektörünün teknik altyapı gereksinimleri kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimler düzeyinde öncelikle ele alınacaktır. Orman alanlarının ve diğer yörelerin turizm bölgesi olarak belirlenmesinde uygulanacak ilkeler ve tahsis yöntemleri yeniden düzenlenecektir. Turizm bölgelerinde ve kıyı kenar çizgisinde bulunan yerlerdeki uygulamalar yasalara uygun şekilde yürütülecektir. Müzelerimizin ve ören yerlerinin korunmasına büyük özen gösterilecek, bu yerlerin ticari amaçla doldurulmasına izin verilmeyecektir. Türkiye’nin tanıtımı ile ilgili programlar özel sektörün ve kamu kuruluşlarının da katılımı ile etkin bir biçimde sürdürülecektir. Sağlık hizmetlerinden yurttaşlarımızın yeterli düzeyde yararlanabilmeleri sağlanacak, aile hekimliği sistemi özendirilecektir. Genel ve kişisel sağlık sigortası gerçekleştirilecektir. Sağlık kurumlarının hizmet standartları yeniden belirlenecek, kamunun özel sağlık kurumlarından hizmet alımları ve denetimleri yeni kurallara bağlanacaktır. Hükümetimiz çalışma yaşamında barışın korunmasına ve sendikal hakların uluslararası standartlara kavuşturulmasına önem verecektir. Sigortasız çalışma ve çalıştırma önlenecektir. Çalışan çocukların sağlıklarının ve haklarının korunmasına ve eğitimlerinin sürdürülmesine özen gösterilecektir. İşçi haklarındaki kısıntılar giderilecektir. Kamu görevlilerinin sendikal hakları geliştirilecektir. Sosyal güvenlik sistemi tüm yurttaşları kapsar duruma getirilerek kalıcı ve akılcı bir düzene kavuşturulacaktır. Çalışırken işsiz kalanların gelir kaybını belirli bir süre telafi etmek amacıyla “işsizlik sigortası programı” başlatılacak, bu programı yürütecek olan İş ve İşçi Bulma Kurumu yeniden yapılandırılacaktır. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın sosyal güvenlik sorunlarının çözülmesi için gereken çaba gösterilecektir. Esnaf ve sanatkarlarla küçük ve orta boy işletmelerin geliştirilmesi için daha fazla kaynak tahsisine çalışılacaktır. Küçük sanayi sitelerinde kalite garantili üretim planlaması özendirilecektir. Bu sitelerin dış ticaret şirketleri aracılığı ile dışsatıma yönlendirilebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Özerk olarak oluşturulan, Rekabet Kurulu, Türk Standartları Enstitüsü, RTÜK ve benzeri kuruluşların bağımsızlığı ile TRT’nin tarafsızlığına ait uygulamadan doğan aksaklıkların giderilmesi için gerekli çalışmalar yapılacaktır. TRT yayımlarının bütün Yurtta ve bölge ülkelerinde izlenebilmesi sağlanacaktır. Radyo ve televizyonlara frekans tahsisi nesnel kurullara bağlanacaktır. Atatürk’ün ulusumuza gösterdiği “çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne” erişme hedefi doğrultusunda gelişmemizi hızlandırmak amacıyla Hükümetimiz, kapsamlı bir “Ulusal Bilgi Politikası” oluşturacaktır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Kamu erki kullanan dernek ve vakıfların hizmet karşılığında aldıkları paralar için makul ve hakça ölçüler konulacaktır. Keyfi ve kayıt dışı işlemlere izin verilmeyecektir. Fiyatlandırılabilir kamu hizmetlerinden alınacak ücretin ilgili kurumlara özel ödenek kaydedilmesi uygulanması getirilecektir. Kadınlarımızın ekonomik ve sosyal yaşamımızın her aşamasında üretime katılmaları özendirilecek, kadınlarımızın sosyal ve ekonomik statüsünün geliştirilmesine yönelik çabalar hızlandırılacaktır. Hükümetimiz, şehit aileleri ile gazilerin konut gereksinimlerinin karşılanması için Toplu Konut Fonu’ndan faizsiz konut kredisi verilmesini ve bağlanan aylıkların katsayı artışı dışında her yıl düzenli bir şekilde artırılmasını sağlayacak yasal düzenlemeleri süratle gerçekleştirecektir. Engellilerin, yaşlıların ve muhtaç durumdakilerin yaşama uyum sağlayabilmeleri için her çaba gösterilecektir. O arada engellilerin istihdamı için getirilmiş olan yasal zorunluluklara uyulması sağlanacaktır. Yaşlı yurttaşlarımızın toplumsal etkinliklerden kopmamaları için gereken her türlü önlem alınacaktır. Barınma, sığınma ve bakılma gereksinimi duyan yurttaşlarımızın bu gereksinimi, yerel yönetimle de işbirliği içinde düzenlenecek çağdaş barınma evleri ile karşılanacaktır. Yoksulları üretken kılarak ve adaletli bir gelir düzeyine kavuşturarak yoksulluktan kurtarmak temel amacımızdır. Çalışamayacak durumda olanlar için onurları zedelemeyecek yardım programları uygulanacaktır. Toplumun tüm kesimlerinin ekonomik gelişmeden hakça pay alması, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın yaygınlaştırılması ve kurumlaştırılması için Hükümetimiz her çabayı gösterecektir. Kimsenin çocuklara ve sokak çocuklarına sahip çıkılacak; onların topluma yararlı insanlar olarak yetiştirilmesi için, yerel yönetimlerle işbirliği içinde, barınma ve eğitim olanakları sağlanacaktır. Toplumun ve ailelerin bütünlüğünü tehdit eden uyuşturucu kullanımı, şiddet, müstehcenlik ve benzeri sorunlarla mücadele ödünsüz sürdürülecek, gençlerimizi zararlı alışkanlıklara karşı korumak için her türlü önlem alınacaktır. Geleceğimizin güvencesi olan gençlerimizin Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, sağlıklı, bilgili ve nitelikli olarak yetiştirilmesi için her türlü önlem alınacaktır. Kamu elindeki spor alanlarının ticari hizmet işletmesine dönüştürülmesine izin verilmeyecektir. Tüm yörelerimizde semt ve kent spor düzenlemeleri ucuz, sağlam ve sağlıklı olarak gerçekleştirilecektir. Yerel yönetimlerin de desteği ile gençliğin spor etkinliklerinden yararlanacağı alan ve mekan sayısı artırılacaktır. Özel imar düzenlemeleri ile semt spor ve oyun alanları açılacaktır. Amatör sporculuk ve bu amaçla kurulacak tesisler tüm yurda yaygınlaştırılacak ve bunun için gerekli devlet desteği sağlanacaktır. Profesyonel kulüplerin de amatör sporculuğa katkısı arttırılacaktır. Belirli amatör spor dallarında etkinlik gösteren gençlerin doğal afetlerle ilgili kurtarma çalışmalarına gönüllü katılmaları desteklenecektir. Toplumun kendi kültürünü, demokrasi ve özgürlük ortamında geliştirmesi ve çağdaşlaştırılabilmesi için gerekli olanaklar sağlanacaktır. Şöyle ki, küreselleşme olgusunu yaşadığımız ve 21’inci yüzyıla girmekte olduğumuz bu dönemde ülkemizin ulusal kültür ve sanatı ile diğer uluslar arasında kendi kimliği ile yer alabilmesi için temel kurumsal altyapının oluşması sağlanacaktır. Türk kültür ve sanatının kendi özellikleri içinde gelişmesine ve dünyaya açılmasına olanak sağlanacaktır. Kültür ve sanatta ulusal kültürümüzün yanısıra evrensel kültür değerlerine de önem ve ağırlık verilecektir. Güzel sanatların her alanı desteklenecek ve uluslararası açılım sağlanacaktır. Türkçe’nin zenginleştirilmesi, doğru kullanılması ve yabancı sözcüklere karşı korunması için gereken önlemler alınacaktır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Ulusal güvenlik politikamızın temelini, Büyük Atatürk’ün belirlediği “Yurtta barış Dünyada barış” ilkesi oluşturmaktadır. Kendi ulusal birliğimiz ve ülke bütünlüğümüz kesin kararlılıkla korunurken, tüm ülkelerin de ulusal birliğine ve ülke bütünlüğüne saygı gösterilecektir. Ülkemizin coğrafi konumu göz önünde tutularak Silahlı Kuvvetlerimizin caydırıcı gücünü artırmaya ve çağdaş teknolojinin tüm olanaklarından yararlanmasını sağlamaya özel önem verilecektir. Eğitime ve gençliğe yatırım, ülkenin geleceğine yapılan yatırımdır. Türkiye eğitimle ilgili atılımlarını ve yatırımlarını kararlılıkla sürdürecektir. Sekiz yıllık kesintisiz ve zorunlu ilköğretim uygulanmasına devamı edilecektir. Türkiye’yi bilgi çağına hazırlamaya yönelik olarak zorunlu eğitim süresinin arttırılması imkanları araştırılacaktır. Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların erken belirlenmesine ve özel ilgi görmelerine çalışılacaktır. Okul öncesi eğitim olanaklarının tüm çocuklara ulaştırılması için çaba gösterilecektir. Kaynaştırmalı eğitimden yararlanamayan engelli çocuklarımıza yönelik temel eğitim kurumlarının sayısı süratle arttırılacaktır. Engelli gençlerimizin de üretken beceri kazanabilmeleri için mesleki-teknik eğitim olanaklarının bu gençlere de ulaşmasına özel bir önem verilecektir. Ülkemizin gereksinim duyduğu nitelikli ve rekabet gücünü artıran işgücünün yetiştirilmesi amacıyla, üniversite eğitimi ve mesleki-teknik eğitim yeniden değerlendirilecektir. Mesleki ve teknik eğitim özendirilecektir. Lise düzeyinde mesleki-teknik eğitim alanların, kendi branşlarında üniversite ön lisans programlarına sınavsız girebilmeleri için gereken düzenlemeler yapılacaktır. Üniversite sınavlarının tümüyle kaldırılabilmesi için öğretim üyesi açığının kapatılması için öğretim üyesi açığının kapatılması dahil gerekli çalışmalar sürdürülecektir. Bu bağlamda, açık yüksek öğretimle örgün üniversiteler arasında işlevsel bağlantı kurularak ve çağdaş bilgi ve eğitim teknoloji yaygınlaştırılarak açık öğretimin niteliği en yüksek düzeye ulaştırılacaktır. YÖK üniversiteler arası eşgüdüm kurumu haline getirilecek, üniversiteler çağdaş anlamda özerk bir yapıya kavuşturulacak, öğrencilerin de üniversite yönetimlerinde temsil edilmesine imkan verici düzenlemeler yapılacaktır. Özel okullarda adaletli bir ücret düzeninin kurulmasına çalışılacaktır. Eğitim kurumlarında ideolojik kutuplaşma ve çatışmalara fırsat verilmeyecektir. İlk, orta ve yüksek öğretimde, çağdaş iletişim ve bilgi teknolojileri en geniş ölçüde değerlendirilerek ve öğrenci yurtları hızla yaygınlaştırılarak, eğitimde olanak eşitliği sağlanacaktır. Yetişkinlerin her alanda öğrenimlerini geliştirilmeleri ve üretim becerilerini artırabilmeleri için gerekli olanaklar sağlanacaktır. İlköğretim beşinci sınıfını tamamlayan öğrencilerin, kanuni temsilcilerinin talep etmesi durumunda, Diyanet İşleri Bakanlığınca yaz tatilinde açılan ve Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetimine tabi olan Kur’an kurslarına devam edebilmelerine imkan verici bir düzenlemelerine imkan verici bir düzenleme yapılacaktır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Türkiye bölgesinde ve dünyada barış ve istikrarın önde gelen bir güvencesi olmaya devam etmektedir. Ülkemiz, demokrasinin, laikliğin, çağdaşlaşmanın ve kadın-erkek eşitliği dahil insan haklarının ve temel özgürlüklerin, uluslararası alanda işbirliği ve dayanışmanın savunucusudur. Cumhuriyetimizin temelinde yatan bu nitelikler dış ilişkilerimizde rehber ilkelerimiz olacaktır. Uluslararası ilişkilerde barışçı dış politika yaklaşımımız titizlikle sürdürülecek; Ülkemizin bölgesel güç olma potansiyeli, bölgemizdeki devletlerle ve bölge dışı güçlerle çok yönlü ve dengeli ilişkiler kurularak pekiştirilecektir. Herhangi bir yabancı ülkeyle veya uluslararası kuruluşlarla ilişkilerimizde gözetilecek başta gelen koşul, ülkemizdeki bölücü teröre destek olunmamasıdır. Başka ülkelerde çalışan ve yaşayan yurttaşlarımızın hak ve çıkarlarının uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde korunmasına duyarlı olunacaktır. Bu yurttaşlarımızın Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişmesine her anlamda katkısının yolu açılırken, seçimlerde oy kullanmaları konusundaki engeller ivedilikle aşılacaktır. Yunanistan’la başta Ege ile ilgili olanlar olmak üzere aramızdaki sorunların diyalog yoluyla çözümü için iyi niyetli ve yapıcı girişimler sürdürülecektir. Bu itibarla, komşumuz Yunanistan’ın öncelikle PKK dahil, terörizmle mücadelede kesin bir tavır olmasını ve ilişkilerimize “Avrupa Birliği” gölgesinin düşürülmesini beklemekteyiz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kazanılmış haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik politikalarımız kararlılıkla sürdürülecektir. Kıbrıs’ta bugün iki ayrı devlet bulunmaktadır. KKTC’nin “konfederasyon” önerisi Ada’da ortak bir çözüm için en gerçekçi yolu oluşturmakta ve Hükümetimizce de desteklenmektedir. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliği tarihten, coğrafyadan ve anlaşmalardan doğan hakkıdır. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne öteki üyelerle eşit hak ve statüye sahip tam üyelik hedefini gerçekleştirirken ulusal hak ve çıkarlarını her zaman titizlikle gözetmeye devam edecektir. Bu çerçevede Avrupa Birliği ile ilişkilerimize ivme kazandırabilecek fırsat ve gelişmeler dikkatle izlenecektir. Türkiye, siyasi ve ekonomik planda olduğu kadar güvenlik ve savunma konularında da, Avrupa ve Transatlantik yapılanmaları ve oluşumları içinde tam ve eşit biçimde yer almak için kararlı bir yaklaşım içinde olacaktır. Gümrük Birliği’nin uygulamada ortaya çıkan sakıncalarını gidermek için etkin girişimlerde bulunulacaktır. Türkiye’nin geleneksel stratejik önem ve ağırlığı Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Karadeniz, Akdeniz ve Orta Doğu bölgelerinde meydana gelen son gelişmelerle daha da ön plana çıkmış bulunmaktadır. Avrasyalaşma süreci olarak tanımlanabilecek bu eksende Türkiye anahtar ülke konumuna gelmiştir. Hükümetimiz bu konumun üzerine yüklediği sorumlulukları ve kendisine sağladığı olanakları ulusumuzun çıkarları açısından değerlendirmek hususunda kararlıdır. Hükümetimiz, Türk Cumhuriyetleri ile ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal alanlarda işbirliğini geliştirmeye yönelik aktif ve istikrarlı bir politika izleyecektir. Balkan ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere, bölgesel ilişkilerimize özel bir önem verilirken, her kıtadan Devletlerle de ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik atılımlar sürdürülecektir. Dostluk ve ittifak bağlarına dayanan Amerika Birleşik Devletleri’yle ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi ve güçlendirilmesi Hükümetimizin hedefleri arasındadır. Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin çok yönlü olarak geliştirilmesine özen gösterilecektir. Komşumuz Rusya Federasyonu ile ilişkilerimiz önemini korumakta olup, gerek ikili gerek çok taraflı planda Rusya ile işbirliği olanaklarının geliştirilmesine çalışılacaktır. Demokratik bir Rusya’nın ekonomik bakımdan güçlenmesi Türkiye’nin beklentilerine uygun bir gelişme olarak görülmektedir. Irak’ın toprak bütünlüğü ve ulusal birliği Türkiye için yaşamsal önem taşımaktadır. Hükümetimiz, Irak yönetiminin bunu sağlayıcı bir tutum izlemesini, uluslararası toplumun da bunu kolaylaştırıcı bir yaklaşım içinde olmasını gerekli görmektedir. Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilerek Azerbaycan’la barış yapması için sürdürülen çabalar ve girişimler tarafımızdan desteklenmektedir. Barış, Kafkasya bölge ülkeleri arasında her türlü işbirliğine yol açan bir gelişme olacaktır. Balkanlarda kalıcı bir istikrarın tesis edilebilmesi için Türkiye üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edecektir. Bu çerçevede, Bosna-Hersek’le ilişkilerimize gösterdiğimiz ilgi ve yakınlık sürdürülecektir. Keza, tarihi ve kültürel yakınlığımızın yüklediği sorumluluğun da bilinci içerisinde, Hükümetimiz, Kosova’da zulmün durması ve hakça bir barış sağlanması için gerek NATO ittifakı içinde gerek bir bölge ülkesi olarak çok taraflı plandaki gerek ikili zekindeki gayretlerine devam edecektir. Arap ülkeleriyle ilişkilerimiz geleneksel özel ve önemli konumunu koruyacak ve İslam ülkeleriyle ilişkilerimizin de geliştirilmesine önem verilecektir. Sorunları artan bir uluslararası ortamda, bir Dünya ülkesi haline gelmiş olan Türkiye’nin dış politika ve dış ilişkiler alanlarındaki sorumluluk ve faaliyetleri artmıştır ve artmaya devam edecektir. Afrika, Latin Amerika ve Uzak Doğu bölgelerine açılımlarımız Türkiye’ye yeni olanaklar sağlayacaktır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Hükümetimiz ülkemizin ciddi sorunlarını çözmek amacıyla, yapısal reformları gerçekleştirme de dahil, her türlü çözümü üretmek ve uygulamak kararlılığındadır. 21’inci dönem TBMM ile birlikte 21’inci yüzyıla girerken bilgi çağını yakalamak, mutlu refah içinde ve güçlü bir Türkiye’ye ulaşmak hedefimizdir. Türkiye, 21’inci yüzyılın başlarında büyük Atatürk’ün bize hedef gösterdiği çağdaş uygarlığın üstüne erişebilmek için gerekli güce ve dinamizme sahiptir. Hükümetimiz bu hedef doğrultusunda üzerine düşenleri yapmaya kararlıdır.
|
---|